Peygamberimiz (sav)'in hadisinde 1400 sene öncesinden verdiği bu haber, geçtiğimiz yıllarda gerçekleşen Azerbaycan işgaline bakmaktadır. Bilindiği gibi Ermenilerin, Dağlık Karabağ üzerinde hak iddia etmeye başlamasının ardından, Azerilerin bağımsızlık isteklerini dile getirmeye başladıkları Azerbaycan'da tarihi bir katliam yaşanmıştır. 20 Ocak 1990'da, Masonların ve ateist siyonistlerin komplosu sonucu yüzlerce Azeri Müslüman şehid olmuştur. Gorbaçov yönetimindeki Kızıl Ordu tarafından, tank ve askeri panzerleri kullanılarak, Bakü'nün tüm giriş noktalarında Rus tanklarının önünü kesen sivil ve silahsız Azerilerin üzerine ateş açılmış, Hazar Denizi'ndeki Rus donanmasından şehre bombalar yağdırılmıştır.
Şehre giren askerler, yüzlerce insanı tank ya da donanma gemilerinin ateşiyle şehid etmiş, binlerce Azeri yaralanmıştır. Birçok Azeri Rus tankları altında şehit olmuş, sokaklar şehit kanı ile sulanmış, yaralıların ve şehitlerin toplanmasına izin verilmemiştir. Yardım yapanlara ateş açılmış, hastanelerin elektrikleri kesilmiş, yaralılar mum ışığında ameliyat edilmiştir.
Rus tankları, bağımsızlık eylemlerinin merkezi sayılan Azatlık Meydanı'nda önüne gelen her şeye ateş açarak imha etmiştir. Ülkede olağanüstü hal ilan edilmiş, binlerce bağımsızlık yanlısı Azeri tutuklanmıştır.
Azerbaycan bu olaylar sırasında büyük felaketler yaşamıştır. Bu da, Peygamberimiz (sav)'in hadiste bildirdiği gibi, Hz. Mehdi (a.s.)'nin çıkış alametlerinden birisidir.
Dünya Masonluğu ve ateist siyonistler, uyguladıkları bu şiddet ve provakasyon ile Ermenilerle Azerbaycan'ın arasını açmıştır. Ancak Hz. Mehdi (a.s.)'nin çıkışıyla birlikte bu olay tamamen dostluk, barış, kardeşlik, sulh ve selamete dönecektir. Yaşanan tüm bu acılar kapanacak; kardeşçe, dostça, güzel, aydınlık bir çağ başlayacaktır.